Comments are off for this post

Ermeni ve Rumların malları nasıl Türkleştirildi? (Yüksekova Haber) – Թուրքիայի օլիգարխների տնտեսական հիմքը հայերից և հույներից բռնագրավված գույքն է. թուրք հետազոտող (Սիվիլնեթ )

Ermeni ve Rumların malları nasıl Türkleştirildi?

Gazeteci Nevzat Onaran’ın Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde Ermeni ve Rum mallarının Türkleştirilmesini ele aldığı kitabı çıktı…

16 Kasım 2013 Cumartesi 12:28
Ermeni ve Rumların malları nasıl Türkleştirildi?

Gazeteci Nevzat Onaran’ın Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde Ermeni ve Rum mallarının Türkleştirilmesini ele aldığı “Emvâl-i Metrûkenin Tasfiyesi” adlı iki ciltlik araştırma-inceleme kitabı Evrensel Basım Yayın’dan çıktı.İki ciltlik kitabın birinci cildinde Osmanlı döneminde (1914-1919 yılları) Ermeni ve Rum mallarının Türkleştirilmesi, ikinci cildinde ise Cumhuriyet döneminde (1920-1930 yılları) Ermeni ve Rum mallarının Türkleştirilmesi ele alınıyor.

Yaklaşık bin 250 sayfadan oluşan iki ciltlik kitapta, İttihat ve Terakki Hükümetinin, 1. Dünya Savaşı’nda “ötekinin” mülkünün tasfiyesi temelinde inşa ettiği ekonomi politiğinin 1915’ten bugüne geçmişi inceleniyor. Araştırmada, 1920’lerde Cumhuriyet’in “ulus devlet” inşasının, İttihat ve Terakki’nin temellendirdiği ekonomi politika üzerine bina edildiğine ve bu anlamda bir organik devamlılığa dikkat çekiliyor.

Onaran, kitapta aynı zamanda Osmanlı’nın son ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında Müslüman Türk sermaye birikiminin devlet eliyle nasıl beslendiğini de ortaya koyuyor.

Kitabını hazırlarken Başbakanlık Osmanlı ve Cumhuriyet arşivleriyle, Cumhuriyet ve Agos gazetelerinin arşivlerini üzerinde araştırma yapan Onaran, ekonomi politiğin birinci elden resmi kaynağı kanun ve yönetmelikle, bunlarla ilgili Meclis’te yapılan görüşmelerin belgelerini de incelemiş. Okuyucuya doğrudan bilgi aktarmak amacıyla, değerlendirmesi yapılan kanun ve talimatnamelerden bazıları “Belgeler” ve bunlarla ilgili gerek Osmanlı Meclisi’nde gerekse Büyük Millet Meclisi’nde görüşme ve tartışmalar da “Ekler” olarak kitapta olduğu gibi yer alıyor.

Onaran’ın iki ciltlik kitabında analizi yapılan konulardan bazıları ise şunlar;

* 1915 sonrası savaş içerisinde sürgün politikası sonucunda Osmanlı’nın 18,5 milyon nüfusunun 3,5 milyonu yani yüzde 20’si “kurban” edilmiştir.

* Osmanlı’da gayrimüslim ile gayri Türk’ün can güvenliği 27 Mayıs 1915 tarihli “Tehcir Kanunu” ile ve mal güvenliği de 26 Eylül 1915 tarihli “Tasfiye Kanunu” ile yok edilmiştir.

* İttahat ve Terakki’nin Paris’teki önderlerinden Ahmet Rıza’nın önceden uyardığı gibi, “Tasfiye Kanunu” ile Ermeni malları yağmalanmıştır. Rum malları da aynı akıbeti yaşamıştır.

* Tüm maskelemeye rağmen, yağmala için 42 Tasfiye Komisyonu ve 33 Emvâl-i Metrûke Komisyonu’nun faaliyet gösterdiği belirlendi.

* Yağmalamanın kaydının tutulduğu Tasfiye Komisyonu sürgün defterleri Adalet Bakanlığı’ndadır. Bu defterler açıklanmalıdır.

* Ahtamar Adası, Çankaya Köşkü, Erzurum Kongresi’nin toplandığı bina, Heybeliada’da Deniz Harp Okulu binası, Divan Oteli’nin arazisi bu tür emvâl-i metrûkeden sadece birkaç örnektir.

* Devletin el koyduğu malın, mülkün dağıtımı ve satımı yapılırken, 1929 krizinde ve sonrasında emanet hesabında toplanan para da bütçeden aktarıldı.

* Ermeni mallarının bir kısmı, Ermeni soykırımının faili olarak bilenenlerden yurtdışında öldürülen ve içerde idam edilen İttihatçıların ailelerine bir nevi “kan bedeli” olarak dağıtıldı.

* 1920’ler sonunda dağıtılan ve satılan ev, tarla, bahçe, han, fabrika ve arazi yeni sahipleri adına tapulandırıldı.

* 1927 nüfus sayımının dinlere göre, dağılımı dikkate alındığında yüzde 3’e yaklaşan payıyla 75 milyonda 2 milyonu aşkın gayrimüslimin olması gerekiyordu. Oysa bugün 100 bin gayrimüslimden bahsediliyor olması ne denli imhanın yaşandığını ortaya koymaktadır.

* BMM Reisi Mustafa Kemal’in Elcezire Komutanlığı’na gönderdiği 27 Haziran 1920 tarihli talimatı Kürdistan’a özerklik içeren 5 maddeydi.

* Atatürk, vefatından bir yıl evvel servetini Hazine’ye bağışladı. Binlerce dönüm bağ, bahçe ve arazi ile onlarca bina ve pek çok fabrika ile binlerce koyun, tavuk ve büyükbaş hayvanla traktör, kamyon ve yük arabası gibi araçlar Hazine’nin oldu.

* Ne yaşandığını ortaya çıkartmak için, Tapu ve Kadastro, Vakıflar Genel Müdürlüğü, vilayetlerdeki İl Özel İdaresi, Hazine, Maliye Bakanlığı, Ziraat Bankası ve Genelkurmay Başkanlığı arşiv kapısı açılmalıdır.

* Tekâlif-i Milliye nedeniyle devlet, elinde mazbatası olan Cumhuriyet vatandaşı Ermeni ve Rum’a 1924’ten beri borçludur.

* 1930’larda devlet eliyle beslenen Müslüman-Türk ticaret sermayedarı, bugünkü finans kapital oligarşisidir.

NEVZAT ONARAN KİMDİR?

Nevzat Onaran, 1957’de Malatya Hasançelebi’de doğdu. İlk ve orta öğretiminden sonra İstanbul Üniversitesi’nde lisans ve İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Para Banka Anabilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimi tamamlayan Onaran, bir süre muhasebecilik yaptı ve ardından çalışma hayatını ekonomi muhabiri ve editörü olarak sürdürdü. Özgürlük Dünyası, Özgür Gündem, Evrensel, Gerçek, Para ve Dünya gibi birçok dergi ve gazete çalışan Onaran, yakın dönemle ilgili çalışmalarına devam ediyor. (Yüksekova Haber)

==========================

Թուրքիայի օլիգարխների տնտեսական հիմքը հայերից և հույներից բռնագրավված գույքն է. թուրք հետազոտող

Երեքշաբթի, 19 նոյեմբեր, 2013 – 17:55 | Սիվիլնեթ
Բաժիններ` ԹՈՒՐՔԻԱԼՐԱՀՈՍՀԱՐԵՎԱՆՆԵՐ

Թուրքիայում լույս է տեսել հետազոտող, լրագրող Նեվզաթ Օնարանի «Լքյալ գույքի օտարումը» երկհատորյակը, որը պատմում է Օսմանյան կայսրությունում և Թուրքիայի Հանրապետությունում հայերի և հույների գույքի բռնագրավման մասին: Ինչպես հաղորդում է Demokrat Haber-ը, աշխատությունը գրելիս Նեվզաթ Օնարանն օգտվել է օսմանյան և հանրապետական շրջանի արխիվներից, ինչպես նաև թուրքական մամուլի հրապարակումներից:

Առաջին հատորում Օնարանը ներկայացնում է Օսմանյան կայսրության վերջին տարիներին (1914-1919 թթ.) հայկական և հունական գույքի բռնագրավումը, իսկ երկրորդ հատորում պատմում Թուրքիայի Հանրապետության առաջին տարիներին (1920-1930 թթ.) հայերին  ու հույներին պատկանող գույքի բռնագրավման մասին:

Աշխատությունում հեղինակն առաջ է քաշում այն տեսակետը, որ 1920-ականներին «ազգային պետության» կառուցումն իրականացվել է «Միություն և առաջադիմության» գցած հիմքերի վրա, և այս համատեքստում Օսմանյան կայսրությունն ու Թուրքիայի Հանարպետությունը միմյանց օրգանական շարունակություն են:

Ստորև ներկայացված են Demokrat Haber-ում տեղ գտած հիմնական դրույթներից որոշ կետեր:

1915թ. պատերազմի  ժամանակ աքսորի քաղաքականության հետևանքով Օսմանյան կայսրության 18,5 մլն բնակիչներից 3,5 մլն-ը, այսինքն` 20%-ը «զոհ» գնաց:

Օսմանյան կայսրությունում ոչ մուսուլմանների և ոչ թուրքերի սեփականությունը վտանգվեց 1915 սեպտեմբերի 26-ի «Ունեցվածքի օտարման մասին» օրենքով:

«Միություն և առաջադիմություն» կոմիտեի ղեկավարներից Ահմեթ Ռիզան հայտնում է, որ «Ունեցվածքի օտարման մասին» օրենքով թալանելու էին հայկական ունեցվածքը

Գաղտնի կերպով գործել են ունեցվածքի բռագրավման հարցով զբաղվող բազմաթիվ հանձնախմբեր:

Պետության առգրավված ունեցվածքի բաժանումից, վաճառքից գոյացած գումարը փոխանցվել է պետական բյուջե:

Հայերի ունեցվածքի մի մասն էլ որպես «արյան գին» տրվել է երիտթուրքերի պարագլուխների ընտանիքներին:

Հայկական ու հունական գույքը յուրացրած նոր տերերին համապատասխան սեփականության վկայականներ են տրվել:

1930-ականներին պետության կողմից սնուցված թուրք-մուսուլման կապիտալիստներն այսօրվա օլիգարխներն են:

Օնարանը կարծում է, որ հայկական ու հունական գույքի բռնագրավման մասին  ամբողջ ճշմարտությունն իմանալու համար պետք է բացվեն ինչպես կադաստրի, պետական գանձարանի, ֆինանսների նախարարության, «Զիրաթ» բանկի, այնպես էլ  Թուրքիայի Զինված ուժերի գլխավոր շտաբը արխիվները:

Comments are closed.