Comments are off for this post

Ermeni Soykırımı’nı inkâr edince yargıç olamadı By EDVİN MİNASSİAN, Esq (A G O S)

Ermeni Soykırımı’nı inkâr edince yargıç olamadı

Geçen ay ABD’nin Massachusetts eyaletini çalkalayan ve hararetli tartışmalara yol açan bir yüksek mahkeme hakimi tayini, bilhassa Ermenilerin şiddetli itirazları yüzünden, Valilik Konseyi veya diğer adıyla Yürütme Konseyi tarafından reddedildi.

07 Nisan 2014 Pazartesi 11:21

EDVİN MİNASSİAN
edvinminas@yahoo.com

Geçen  ay ABD’nin  Massachusetts eyaletini çalkalayan ve hararetli tartışmalara yol açan bir yüksek mahkeme hakimi tayini, bilhassa Ermenilerin şiddetli itirazları yüzünden, Valilik Konseyi veya diğer adıyla Yürütme Konseyi tarafından reddedildi.  Joseph Berman adındaki aday, tecrübeli bir avukat olmasına ve genelde hakimlik için teknik yönden tüm vasıflara sahip olmasına rağmen, Konsey’in çoğunluğunu ikna etmeyi başaramadı. Vali Deval Patrick’in yoğun destek ve çabalarına rağmen, en az yüz tanınmış avukat ve siyasi liderin destek yazıları da kifayetsiz kaldı.

Neden olmadı?

İtiraz gerekçelerinin başında Berman’ın  ‘İftira ve Karalama ile Mücadele Birliği’ (Anti-Defamation League, ADL) üyesi olması ve bağlı olduğu kuruluşun Ermeni Soykırımı’nı kesin ve bariz bir dille tanımamış olması geliyor. Bunun üzerine ADL’in soykırımla ilgili yasa tasarılarını başarızlığa uğratmak için çaba sarfettiği iddiaları da eklenmiş. Berman, her ne kadar şahsi fikirlerinin soykırımı kabul yönünde olduğunu ifade etmiş olsa da ADL’in genel tutumunu eleştirip, gerekirse diğer muhalifler gibi istifa etmediği için ADL’in 2007’deki soykırımı tanıma tasarısıyla ilgili almış olduğu tavırların kendisine atfedilmesine mani olamadı.

Vali Deval Patrick, red oylamasının ardından verdiği demeçte, hakimliğin gerektirdiği tüm vasıflara sahip olan birisinin üyesi olduğu bir grubun tüm görüşlerinden sorumlu tutulmasını eleştirdi. Vali Patrick, “Ermeni Soykırımı kati surette unutulmamalı ve inkar edilmemelidir. Bu bir tarihi gerçektir. Berman bu gerçeği  geçmişte ve şimdi kabullenmiş olmasına rağmen, üyesi olduğu ADL adlı kuruluşun Ermeni Soykırımı konusundaki farklı duruşunun yüzünden haksız yere hakimlikten men edilmiştir.”

Süreç nasıl işledi?

ABD’de eyalet hakimleri, vali tarafından atanıp genelde seçimle göreve gelen komisyonlar tarafından onaylandıktan sonra cüppelerini giyip göreve başlayabilir. Massachusetts’te 8 kişiden oluşan Vali Konseyi (Yürütme Konseyi) bu onay hakkına sahip tek  kurum. Eğer oylar eşit çıkarsa beraberliği seçimle başa gelen vali yardımcısı bozabiliyor. Fakat Vali Yardımcısı Murray, geçen yaz istifa ettiği için gelecek seçimlere kadar makamı boş. Bu çok önemli, çünkü oylamada dört evet, dört hayır çıktı fakat makam boş olduğu için vali yardımcısı oyu kullanılamadı ve valinin istediği çoğunluk elde edilemedi. Kasım’da başlayan seçim süreci kötüye gittiği için, Vali Patrick tarafından Şubat’a kadar durduruldu. Şubat’taki çabalar da ‘hayır’ oyu kullanan dört konsey üyesini ikna etmeye yetmedi.

Boyacıyan’ın ifadesi

Konsey önünde Joseph Berman aleyhine ifade veren Ermeni aktivist David Boyacıyan, tezlerini şöyle sıraladı: “Berman uzun süredir ADL üyesi ve 2006’dan beri ulusal idare heyetinin içerisinde. ADL bu zaman zarfında Ermeni Soykırımı’nı reddetmekle kalmamış, bilinçli ve kasıtlı bir şekilde Amerikalı Ermenilerin medeni haklarına karşı mücadele vermiştir. 2007’de ADL Genel Merkezi’nin Ermeni karşıtı faaliyetlerine tepki gösteren birçok lider ve üyesi, ya görevden alınmış ya da istifa etmeyi tercih etmiştir.  Berman ise böyle onurlu bir davranışta bulunmamış ve bir hakimin sahip olması gereken ahlaki duruşu sergilememiştir.” Boyacıyan’ın bu ithamı ‘hayır’ oyu veren dört üyenin ana gerekçesi oldu.

Berman’ın buna verdiği cevap ise çok ilginç. “Ben aslında istifa mektubumu kafamda yazmıştım fakat kaleme dökmedim, çünkü ADL başka konularda çok faydalı işler görüyor.” Kendisini destekleyen üyeler, Berman’ın ADL’yi içeriden değiştirmeyi tercih ettiğini ve bunun için cezalandırılmaması gerektiğini savunmuş. Ancak buna tatmin edici bir kanıt gösteremediler.

Berman ikna edemedi

Berman’ın “aklımda istifa ettim, fakat bunu kaleme dökemedim” veya “neredeyse soykırım” gibi elastiki ifadeleri böyle önemli bir konuya jeopolitik hassasiyetlerin karıştırıldığının ispatı olarak gözlemlendi ve böyle düşünen birisinin de yargı makamında yeri olamayacağı yönünde bir kararın sebebi oldu. Bağnazlık, anti semitizm ve aşırılıklarla mücadele eden, ana misyonu Yahudi Soykırımı’nı inkar eden, karalama eylemlerine girişenlerle amansız bir savaş vermek olan böyle saygın bir kurumun, Ermeni Soykırımı konusunda İsrail devletinin çıkarlarına aykırı olacağını varsaydıkları için üyelerinin büyük çoğunluğunun inandıkları gerçeklerin tersine tavır koymuş olmaları, Berman’ın hakim olamamasına sebep oldu. Belki bir eyaletin, bir yargıç adayının reddedilmesi bazılarına  büyük bir mesele gibi gözükmeyebilir, fakat diğer bir açıdan tartışılan konu ve tutanaklara geçen red gerekçeleri, tarihi ve ahlaki bir perspektiften bakılınca çok daha derin bir mana ve önem taşıyor. Ermeni Soykırımı’nı gazetelerin baş sayfalarına taşımış olması ve gündem yapması, bu tezin doğruluğunun en bariz örneğidir.

Comments are closed.