Comments are off for this post

Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeniler Konferansı 14.11.2013 (Hrant Dink Vakfi)

  
Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeniler Konferansı
2-4 Kasım 2013, İstanbul

Hrant Dink Vakfı’nın Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü ve MalatyaHAYDer işbirliğiyle ve Friedrich Ebert Vakfı, Chrest Vakfı ve Olof Palme International Center’ın desteğiyle düzenlediği Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeniler Konferansı, 2-4 Kasım 2013 tarihleri arasında Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da düzenlendi. Bu konunun akademide araştırılması için bir giriş niteliğinde olması beklenen konferans, üç güne yayılmış sekiz panel, bir yuvarlak masa toplantısı, bir forum ve bir atölye çalışmasından oluştu. Konferansla eşzamanlı olarak konuyla ilgili film gösterimleri de yapıldı.

19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başı Osmanlı coğrafyasında önemli siyasal ve toplumsal dönüşümlerin yaşandığı bir dönem olmuştur. Bu dönüşümlerden bazıları bireysel ve kitlesel din değiştirme deneyimlerini içermiş, çeşitli zamanlarda ve süreçler sonucunda Müslümanlaş(tırıl)an çok sayıda Ermeni olmuştur. Özellikle de 1915-16 yıllarında Müslümanlaş(tırıl)an Ermenilerin sayısında önemli bir artış yaşanmıştır. Tam sayılarını bilememekle birlikte, Müslüman aileler tarafından evlat edinilen bazı Ermeni çocukları ve gençlerinin 1915 ölüm yürüyüşü ve katliamlarından bu yolla kurtulduklarını biliyoruz. Yetişkinler arasından da Müslümanlarla evlenerek kurtulan kadınların ve daha az sayıda olmakla birlikte, erkeklerin olduğunu; daha istisnai durumlarda ise, bir ailedeki, mahalledeki veya köydeki Ermenilerin önemli bir kısmının Müslümanlaşma yoluyla hayatta kaldığını da biliyoruz. Bu şekilde hayatta kalan Ermenilerin bir kısmı –özellikle de erkekler– ilerleyen yıllarda Ermeni aileleriyle tekrar bir araya gelmiş olsalar da pek çoğu Türk, Kürt, Arap isimleri alarak/verilerek hayatlarının kalanını Müslüman olarak geçirdiler, hikâyeleri kendilerinde saklı kaldı. Yakın zamana kadar hiçbir tarih anlatısı Müslümanlaş(tırıl)arak hayatta kalan Ermenilerin hikâyelerine yer vermezken, son yıllarda, çok sayıda roman, hayat hikâyesi, tanıklık ve tarihsel araştırma ile aralanmaya başlandı.

Osmanlı coğrafyasında, özellikle 1915 yılında yaşananların ve toplumsal yansımalarının incelendiği toplantının açılış konuşmalarını Hrant Dink Vakfı Başkanı Rakel Dink, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Gülay Barbarosoğlu, MalatyaHAYder Başkanı Hosrof Köletavitoğlu ve Sabancı Üniversitesi’nden Ayşe Gül Altınay yaptı. “Bugün hiç sorgulanmayan, konuşulması dahi ağır olan sayfaları aralamak için buradayız” diyen Rakel Dink’in ardından söz alan Gülay Barbarosoğlu, “Bu konferans, Hrant Dink’e olan vefa borcumuzla üniversitemizin bilimsel misyonunu bir araya getiren bir fırsattır” dedi. Hosrof Köletavitoğlu, konferansın amacının çok uzun süredir tabu olan ama içten içe kanayan bir yara üzerinde çalışmalar yapmak olduğunu ifade ederken, Ayşe Gül Altınay ise, “Fısıltılarla başlayan bu hikâyeler gürül gürül akan sulara, sayıları gittikçe artan anı, edebiyat, araştırma ve belgesellerle ifade bulmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.

Konferans, Fethiye Çetin, Nebahat Akkoç ve Sibel Asna’nın kişisel hikâye ve yaşanmışlıkları ele aldığı açılış sohbetinin ardından, ‘Tarihin Yükü, Tanımlamanın Siyaseti’ başlıklı oturumla devam etti. Ayfer Bartu Candan’ın başkanlığında gerçekleştirilen oturumda Zeynep Türkyılmaz, Amerika’dan Skype bağlantısıyla yaptığı ve Trabzonlu Ermenilere değindiği sunumu ‘Din Değiştirme Araştırma ve Kavramsallaştırmaları: Osmanlı ve Cumhuriyet Tarihi ve Tarih Yazımı Üzerine Düşünceler’ adını taşıyordu. Avedis Hadjian ‘Ermeni Patriği Şnork’un Anadolu Ermenileri ve Bugünün Müslüman Ermenileri için Kullandığı Dörtlü Sınıflandırma’, Ayşe Gül Altınay ise yeni bir akademik dil arayışının gerekliliğini ele aldığı ‘Etnisite, Millet ve Toplumsal Cinsiyet Ekseninde Müslümanlaş(tırıl)mış Ermenilere Dair Tarihsel Suskunluk ve Yeni Hafıza Çalışmaları’ tebliğlerini sundu.

‘Müslümanlaş(tırıl)manın Uzak ve Yakın Tarihi’ başlıklı ikinci oturum Meltem Toksöz başkanlığında yapıldı ve Müslümanlaş(tırıl)ma sürecinin Hemşin örneği üzerinden tartışıldı. Sergey Vardanian, gerek Osmanlı coğrafyasında, gerek SSCB altında yaşayan Hemşinlilerin, Ermeni, Hıristiyan ve Müslüman kimliklerini irdelerken; Serap Demir, Hemşinli Müslümanlaş(tırıl)mış Ermenilerin bu süreç boyunca gösterdiği özgün tutumları dile getirdi. Mahir Özkan, kendi aile hikâyesi üzerinden Hemşinli kimliğini; Uğur Bahadır Bayraktar ise Osmanlı döneminde yaşanan Müslümanlaşma sürecinin değişik aşamalarını ve kurallarını dile getirdi. ‘Hamidiye Katliamları Sırasında Toplu Din Değiştirme’ başlıklı tebliği ise toplantıya katılamayan Selim Deringil’in yerine Ohannes Kılıçdağı sundu.

Raymond Kévorkian başkanlığındaki ‘1915’te Müslümanlaş(tırılma); Tarih ve Tanıklık I’ başlıklı günün son panelinde, Taner Akçam, ‘Ermenilerin Din Değiştirmesinde Yapısal Bir Unsur Olarak Asimilasyon’ başlıklı sunumunda asimilasyonun, soykırımın önemli unsurlarından biri olduğunu dile getirdi. Armen Marsoobian, ‘Anlatılmayan bir Kurtuluş Hikâyesi’ araştırmasıyla, fotoğraflar eşliğinde, Merzifon’dan kendi ailesinin Müslümanlaşma deneyimini ve Hıristiyan aileleri kurtarışını anlattı. Oturum, Anna Aleksanyan’ın bir kurtarıcı olarak tanımlanan Rubern Heryan’ı anlattığı ‘Ermeni Soykırımı Sonrasında Ermeni Kadın ve Çocukların Müslüman Ailelerden Kurtarılması’ ve Gayane Çobanyan’ın Ermenice sunduğu ‘Araplaşmış Ermeniler Sorunu’ başlıklı tebliğleri ile son buldu.

3 Kasım Pazar gününün Ronald Grigor Suny başkanlığındaki ‘1915’te Müslümanlaş(tırılma); Tarih ve Tanıklık II’ başlıklı ilk panelinde; Halep bölgesindeki Ermeni kadınların hayatta kalma çabalarının farklı boyutlarını ve Ermeni toplumu tarafından konunun ele alınış tarzını dile getiren Vahe Tachijan; Ermeni Soykırımı’nda kadın olmak üzerinden hayatta kalma yollarını anlatan Arda Melkonian; sözlü tarih çalışmaları çerçevesinde Ermeni çocukların yaşanmış soykırım deneyimlerini araştıran Doris Melkonian; ‘Müslüman Ermeniler’in sosyolojik bir katman olarak ele alınması gereğine değinen Ishkhan Chiftjian ve 1915-1917 yılları arasında yaşanan sürgünlerin asimilasyon sürecini ve merkez ile uçlar arasındaki farklılaşmaları anlatan Hilmar Kaiser söz aldı.

‘Hafızanın İzleri: Müzik, Yemek ve Anı Çalışmaları’ başlıklı günün ikinci panelinin başkanlığını Ferhunde Özbay yaptı. Oturumda, Wendy Hamelink, Sasun Ermeni müziğini; Cafer Sarıkaya, Ünye lokumu olarak bilinen tatlının hikâyesini; Nevin Yıldız Tahincioğlu, Ermenileri hedef alan saldırılar sırasında tüm ailesini yitiren 1871 doğumlu Sara’nın acıklı öyküsünü sundu. Toplantıya katılamayan Rubina Peroomian’ın sunumundaysa, kimliklerini yitirmek zorunda bırakılmış Ermenilerin yeni konumları sorgulandı, kabul alanları yaratılması gereği dile getirildi. Tebliği Rubina Peroomian adına Arda Melkonian sundu.

Konferansın ikinci gününün üçüncü paneli Yektan Türkyılmaz başkanlığında ‘Hafıza, Etnisite, Din: Kürt Kimliği’ başlığı altında yapıldı ve Ermenilerin yaşadığı sürecin Kürt edebiyatı, öykü ve diğer alanlardaki yansımaları konuşuldu. Panelde, Diyarbakır-Pasur (Kulp) örneğini anlatan Adnan Çelik; Kürt edebiyatında Ermeni hikâyeleri araştırmasıyla Davut Yeşilmen; Kürtlerin, Ermenilere bakışını analiz eden Ramazan Aras ve Besni Ermeni yetimlerinin hikâyesinden kesitler sunan Ümit Kurt ve Murad Uçaner tebliğlerini sundu.

Günün son oturumu ‘Hafıza, Etnisite, Din: Dersim’, Murat Yüksel başkanlığında gerçekleşti. Panelde, Nezahat Gündoğan ve Kazım Gündoğan 1937-38 Dersim Katliamı ve torunların kişisel anılarını; Hranush Kharatyan Ermenice yaptığı sunumda Alevileşmiş Ermeni kimliğini; Gökçen B. Dinç ise Dersim Ermenilerini anlattı.

Konferans 4 Kasım Pazar günü yapılan atölye çalışmaları, ‘Hafıza ve Kimlik’ paneli, yuvarlak masa oturumu ve forumlarla sona erdi. Bilimsel toplantının son gününde özellikle kişisel yüzleşmeler, kimlik ve din konuları ele alındı.

Müge Gürsoy Sökmen başkanlığındaki ‘Hafıza ve Kimlik’ başlıklı panelde konuşmacılar, Anadolu’da yaptıkları araştırma ve incelemelerin analizlerini sundular. Laurence Ritter, Güneydoğu Anadolu’da ortaya çıkan gizlenmiş kimliklerin hikâyelerini; Alice von Bieberstein, etnik ve dini kimlik üzerine yapılan ayrımcılık ve öznelleştirmeyi anlattı. Oturum, psikolojik ve fiziksel ötekileştirmeyi 1970 doğumlu Batmanlı torun Arman’ın gözünden anlatan Anoush Suni ve torunların hissettiklerini, kendi hikâyesinden yola çıkaran anlatan Helin Anahit’in sunumlarıyla son buldu.

Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Pastörü Krikor Ağabaloğlu, Gazeteci ve Yazarlar Vakfı’ndan Cemal Uşak ve gazeteci-yazar Hidayet Şefkatli Tuksal’ın ‘Din ve Kimlik’ konusunu tartıştığı yuvarlak masa toplantısının başkanlığını Rober Koptaş yaptı. Sohbet süresince dinin dayatmacı bir yönü olmamasına karşın içinde doğduğu dönem, erk ve toplumsal dinamiklerin onu farklı geliştirebileceği, bugünün insanının sorgulayıcı yapısının edinilen doğmalardan çıkış yolu göstereceği dile getirildi.

Konferans, Ayşe Gül Altınay’ın yönetimindeki ‘Torunlar’ başlıklı forumla sona erdi. Forumda, yaşanmışlıklar, kişisel deneyimlerin yanı sıra sabah  ‘torunlar’ ile yapılan çalıştayın sonuçları paylaşıldı.

Türkçe ve İngilizce simultane çeviri yapılan toplantı, Hrant Dink Vakfı’nın internet sitesinden her iki dilde de canlı yayınlandı ve dünyanın dört bir yanından izlendi.

Video Links:

Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeniler Konferansı 2-4 Kasım 2013, İstanbul (VIDEO ALBUM)

Comments are closed.